Londra Günlükleri: Okulda İlk Gün (TR)
Jul 25, 2011 19:06 · 317 words · 2 minutes read
Londra’da heyecanlı ve biraz da çekingen geçirdiğim ilk günün ertesinde, Pazar sabahına uyandım. Şunu baştan söylemeliyim ki, Londra’da pazarları gerçekten çok sıkıcı geçiyormuş. Öncelikle yurttan okula ne kadar sürede gidebileceğimi hesaplamak ve sınıfımı öğrenebilmek için sabahın erken saatlerinde okula gittim. Geç kalmayı sevmediğimi bilen bilir. :) Yurt ile okul arası 15-20 dk filan sürüyor, yani her sabah 8’i 10 geçe uyanıp 15 dakikada hazırlanıp yola koyulmam gerekiyor.
Okuldan yurda dönüp biraz dinlendikten sonra alışveriş yapmak için tekrar dışarı çıktım. Otobüse binip Ikea’ya gittim; lakin ne göreyim? Ikea saat 17.00’da kapanmış bile. Hayal kırıklığımı tahmin edemezsiniz. Geri dönebilmek için tekrar otobüse bindim ve ne yazık ki Oyster kartımda (bkz: Akbil) para kalmamış, fakat şoför amca merhametli çıktı, göz kırpıp beni otobüse bindirdi. 😍
İşte böyle gereksiz bir gün geçirdim dün. Dünü güzel kılan tek şey, bugünün heyecanının olmasıydı.
Bu sabah erkenden kalktım, çantamı hazırlayıp kahvaltı yapmak için dışarı çıktım. Yurdun bulunduğu bölgedeki Mc Donalds’ta içinde bacon, yumurta ve peynir olan berbat bir burger yedim, ayrıca ne olduğunu bilmediğim bir şey içtim. Sonradan öğrendim, bacon da domuz pastırmasıymış zaten. Sabah kahvaltısını dışarıda yaparsam olacağı bu tabii. Okuldan dönüşte peynir, zeytin aldım kendime. 😊 Artık yurtta kahvaltı yapacağım.
Neyse okuldaki işlemlerimi tamamladıktan sonra sınıfıma geçtim. Sınıfta henüz benden başka kim yoktu. Öğretmenimle tanıştıktan sonra bir süre sınıf arkadaşlarımın gelmesini bekledik, fakat gelen giden olmadığı için birebir derse başladık. Neyse ki 10-15 dk içinde tüm öğrenciler sınıftaki yerlerini almaya başladılar. İspanyolların bol olduğu sınıfımda, her ülkeden öğrenci mevcut, bir tane de Türk var.
Eğlenceli geçen derslerin sonunda; 1 Brezilyalı, 2 İtalyan, 1 İspanyol, 1 Japon ve 2 Türk olarak Londra turuna çıktık. İtalyan arkadaşlarımın tur boyunca çok soru sorduğumdan dolayı gazetecilik okuduğumu sanmalarını da söylemeden geçemeyeceğim. 🙈
Yorgun bir günün sonunda, Londra’nın gece soğuğunu hissettiğim şu dakikalarda Londra’da olmaktan mutluyum. Bugünün anısına fotoğrafları şuraya bırakıyorum.
Yarın görüşmek üzere!
Not: Fotoğraf makinemin lensini silmem konusunda beni uyaran biricik dostum Alper’e teşekkür ederim.