Hoş Geldim! (TR)

Hoş geldim!

Annem, ben ve kardeşim Damla’nın doğumundan itibaren yarınları bir nebze olsun güzelleştirmek adına anılar biriktirmiş bir bir… Doğum belgelerimiz, gelişim grafiklerimiz, göbek bağımız, kundaklarımız, ilk adımımızı atarkenki fotoğraflarımız, ilkokul karnelerimiz, tulumlarımız ve daha nicesi… Zamanı gelince ise ben başladım anılar biriktirmeye: İlkokul arkadaşlarımın yazdıkları mektuplar, aldığım hediyeler, anneannemin yaptığı resimler, okul karnelerim, başarı belgelerim, yazdığım şiirler, okuduğum öyküler… Tüm bu anıları nasıl ki bir çekmecede saklıyorsam bu blogumun da görevi bir nevi “sanal çekmece” olmaktır.

Kimi zaman bir heves geliyor, şık kapaklı bir defter alıp günlük yazmaya koyuluyorum; ama çok da uzun sürmüyor bu heves… Çünkü benim ellerim kalem tutmayı değil, klavye tutmayı seviyor. O yüzden klavyörüm ben! Kalem tutmayı pek de sevmediğimden, bilgisayarda günlük tutacak bir yol aramaya başladım kendime. Önce bir klasör oluşturdum “Eda’nın Günlüğü” diye, baktım ki bu güvenilir bir yol değil, başka yollar aradım. En sonunda penzu.com adlı bir sitede şifrelenmiş olarak bir günlük tutmaya başladım; lakin yaz tatilindeydik, “evdeydim” yazmaktan sıkılıp kendi kendime şifreyi unuttum. :) Şimdi ise bir blog furyası aldı başını gidiyor. Ben de birkaç gündür zaman harcadığım bu bloğumu sadece günlük olarak değil; sizlerle bilgi paylaşımında bulunmak adına da yayınlamak istedim.

Bloğumun amacını belirten bir yazı oldu bu, bir çeşit kitap önsözü gibi. Açık olmak gerekirse ben bir kitabı okumaya başlarken önsözü bir kenara itip birinci sayfadan okumaya başlarım. Kitabı beğenirsem şayet, önsözüne geri dönüş yaparım. Bakalım, 15 yaşımda başladığım blog serüvenimin önsözü, belki yıllar sonra okunmaya değer görülebilir. Zaman…